Umut Aydın ile 'Meseleler' - #32
“Meseleler”in 32. sayısından selamlar,
Dün itibariyle 14 Mayıs tarihi için belirlenen seçim kararıyla Türkiye resmen seçim maratonuna start verdi.
Ülke tarihinin en kritik seçimlerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz bu seçimde simetrik ve asimetrik çeşitli manevralara şahit olacağımız bu dönemle ilgili olarak şimdilik öngörülen en yaygın durum bir biçimde genç seçmeni sandıktan uzaklaştırmak.
Benzerini bazı Afrika ülkelerinde yine sosyal medya üzerinden adayları itibarsızlaştırmak suretiyle gördüğümüz bu durum Türkiye’de gençlere hitap eden bazı satın alınma kabiliyeti yüksek figürler ve sonradan ortaya çıkartılan siyasetçiler yolu ile denenmekte.
Pratikte artık herhangi bir kalıp ve düşünce matematiğiyle anlaşılamayan bu kitlenin erişilebilirliği muhalefet için sandığa yönelim, iktidar için sandıktan uzaklaştırılması hususunda kritik öneme sahip.
Yakın zamanda daha çok veri, skandal ve dezenformasyon ile sürecin nasıl şekilleneceğini anlarız.
Sonraki “Meseleler” e kadar, hepinize mutlu ve sağlıklı bir hafta dilerim.
Umut AYDIN
twitter: umutaydin
instagram: umutaydin
linkedin: /in/umutaydin
Gündem
🏦 ABD 2008’den bu yana en büyük bankacılık kriziyle karşı karşıya.
California merkezli Silicon Valley Bank, geçtiğimiz hafta önce elindeki bazı menkul kıymetleri zararına satışa çıkardığını duyurdu. Hemen ardından bilançosunu desteklemek için 2.25 milyar dolarlık yeni hisse satışı yapacağını açıkladı.
Bu durum özellikle VC’lerin şirketlerin paralarını çekme tavsiyesiyle banka için daha kötü bir hal aldı. Cuma günü regülatörlerin SVB hisselerinin satışını durdurmasından sonra bankanın yeni bir alıcı veya likidite bulması imkansız hale geldi.
Silicon Valley Bank adından anlaşıldığı üzere Silikon Vadisi’ndeki start-up’lardan büyük işletmelere kadar çoğu organizasyona likidite sağladığı için krizin boyutu banka iflasından biraz daha öteki.
Sorunun temelinde ise FED’in enflasyonla mücadele için uyguladığı faiz arttırma politikası var.
Faizin neredeyse sıfıra yakın olduğu finansal ortamda bu bankaların çoğu düşük riskli hazine bonolarına yönelmişti. Fakat FED’in faiz kararları sonrası bu varlıklar hızla değer kaybetti ve bankalar gelecekteki kayıpları ile ortada kaldılar.
Bu da ABD bankacılık tarihinin ikinci en büyük banka çöküşüyle başladı.
SVB ölçeğinde bir bankanın batışının etkisi büyük oluyor. Nitekim USDC stabil coinin sağlayıcısı Circle’ın SVB’daki 3.3 milyar dolarlık riski sebebiyle normalde Amerikan Doları ile birebir aynı değer de olması gereken USDC, dolar karşısında değer kaybetti.
🙊 Meta’nın, Twitter’a rakip text tabanlı merkeziyetsiz bir sosyal medya uygulaması üzerinde çalışıldığı iddia ediliyor.
ActivityPub protokolüyle çalışan uygulamanın aynı zamanda Mastodon ile uyumlu olduğu söylentiler arasında.
P92 adıyla yürütülen proje henüz çok gizli olmakla birlikte, finalde Instagram’ın bir özelliği olarak çıkması bekleniyor.
Eğer Meta Instagram’ı bu hale sokarsa yıllar evvel Apple’ın satın alıp, hayatını sonlandırdığı sosyal ağ olan Path’e dönüştürmüş olur.
🇳🇱🇨🇳 Dünyanın en büyük yarı iletken teknolojileri üreticisi olan Hollanda merkezli ASML bu ara Çin-Hollanda ve dolayısıyla Çin-AB ilişkilerinin merkezinde duruyor.
Öncelikle konuya uzak olanlar için basit bir bilgi; eğer ki çip üreten bir şirketseniz (TSMC, Apple, Intel vb) pratikte ASML’in size satacağı yarı iletken üretim makine ve ortamlarına sahip olmanız gerekiyor.
Çin ve dünyanın geri kalanının son zamanlarda tedarik zinciri üzerinden yaşadığı deve güreşi, geçtiğimiz hafta Hollanda devletinin Çin’e yarı iletken üretimi için gerekli teknoloji ve cihazların satışını yasaklamayı planladığını duyurmasıyla bir üst noktaya vardı.
Bültende daha evvel hem AB hem ABD’nin çip üretimini Uzak Asya’dan kendi ülkelerine yönlendirme gayretlerine değinmiştim.
Çin bu durumla ilgili ilk olarak; “Hollanda devletinin Hollandalı şirketlerle Çin’in işbirliğinin önüne geçmesine sıcak bakmıyoruz” şeklinde komik bir açıklamada bulundu.
‼️ TikTok için zorlu zamanlar geri dönüyor.
Dürüst olmak gerekirse ByteDance’in geçtiğimiz haftalarda bültende bahsettiğim kullanıcı sözleşmesi değişikliği başta AB için “Beni engelleyin” diye bir çağrı niteliğindeydi.
Nitekim geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği bir kararla bütün resmi kurumlarda çalışanlar için TikTok yasağı getirdi. AB gibi aşırı demokratik (!) bir yapıyı düşünecek olursak bu noktada verilen en sert kararlardan biri diyebiliriz.
Bütün bunların üzerine geçtiğimiz hafta bir basın konferansında FBI direktörü Christopher Wray TikTok ile ilgili olarak; "Bu, nihai olarak Çin hükümetinin kontrolünde olan bir araç ve bana göre ulusal güvenlik kaygılarıyla haykırıyor" dedi.
Amerika’da 100 milyondan fazla kullanıcısı olan TikTok, Trump zamanında da yasaklanmaya yakınken ABD’deki operasyonlarının bir ABD şirketi tarafından ortaklaşa yürütülmesi durumunda pazarda kalabileceğine kanaat getirilmişti. Hatta Oracle ile bir noktaya varıldıktan sonra seçimler ve Biden’ın gelişi bu durumu askıya almıştı.
Salı günü bir grup senatörün Biden yönetimine verdiği yetki ile artık Beyaz Saray doğrudan TikTok ve benzeri “Ulusal Güvenliğe tehdit görülen teknolojileri” yasaklayabilecek.
Şimdi bu durum tabii ki Türkiye içerisindeki bir kesim tarafından ekşisözlük başta olmak üzere farklı muhalif platformların susturulması konusunda fütursuzca “örnek vaka” olarak gösterilecektir.
😒 Rekabet Kurumu 6 Martta yayımladığı bir kararla, Twitter’ı kendilerine bildirmediğinden satın aldığı için Elon Musk’a 2022 yılında elde ettiği gayri safi milli gelirinin binde biri oranında bir ceza kestiğini ve bu cezaya hukuki yollarla itiraz edebileceğini duyurdu.