Umut Aydın ile 'Meseleler' - #31
Meseleler’in 31. sayısından selamlar,
6 Şubat sabahı hepimizin önce büyük kaygı, ardından büyük çaresizlik ve sonrasında yoğun öfke ile bugüne geldiğimiz bir milat oldu.
Türkiye’nin daha batısında yaşayan, orta ve üst gelir seviyesine sahip “Bir şeyler doğru gitmiyor ama bizi de çok etkilemiyor” zihniyeti, birdenbire kendini derin bir çaresizlik ve yalnızlık içerisinde buldu.
Bilhassa benim gibi bölgede doğmuş ve yakını olanların bu durumla baş edebilme kabiliyeti biraz daha güç olduğu için. Hal böyleyken de, bu süre zarfında hiçbir şey olmamışcasına size bu mecradan yazmak çok da becerebileceğim bir umarsızlık değildi.
Umarım bu son olur diyeceğim, fakat ülke olarak o kadar dram bağımlısı hale getirildik ki. “E bu da bitti şimdi daha büyük neye üzüleceğiz” diye bekler olduk.
Hepinize sağlıklı bir hafta diliyorum.
Umut AYDIN
twitter: umutaydin
instagram: umutaydin
linkedin: /in/umutaydin
Gündem
📍 Öğrendik ki halk olarak böylesine büyük bir trajedide arama kurtarmadan, yardım organizasyonuna kadar bütün süreçlerde aslında kendi göbeğimizi kesmemiz gerekiyor.
Türkiye’deki yazılım endüstrisinde emek veren yaklaşık 20.000 yazılımcı, yaşadığımız deprem felaketinin ilk anlarında sosyal medya platformlarındaki kurtarma taleplerinin toplanıp, görselleştirerek koordinasyon sağlanması ve daha sonraki süreçte de ihtiyaçların belirlenerek yardım edenlerle buluşturulmasını sağlayan deprem.io sitesini saatler içinde hayata geçirdi.
Açık Yazılım Ağı adı altında faaliyet gösteren topluluk, farklı ihtiyaçlar için farklı web uygulamalarının yanısıra bir de WhatsApp destek hattı oluşturdu.
🙈🙉🙊 Depremin ilk anlarından itibaren devlet kurumlarının müdahale ve koordinasyon eksikliği öncelikle erişebilenlerin başta Twitter üzerinden yardım çağrılarında bulunmasına sebep oldu.
Pek çok can, yine dayanışma ve farklı kurtarma gruplarının müdahalesi ile bu şekilde kurtarıldı.
Daha sonra mevcut devlet aklı kendinden beklenen bir refleksle “Devleti küçük düşürüyor” gerekçesiyle, Twitter’a erişim engeli getirerek son derece kritik sürelerdeki kritik bilginin dolaşmasına engel oldu.
Hal böyle olunca Ekşi Sözlük ekibi insiyatif alarak beklettikleri 40 bin yazar adayını bir gün içerisinde platforma dahil ederek bu çağrıların Sözlük üzerinden iletilmesini sağladı.
Elbette bu durum apartta bekleyen trol topluluğunun Sözlük’ü içerik açısından tarumar etmesine de sebep oldu.
Bütün bunlar yaşandıktan sonra 21 Şubat günü, BTK herhangi bir neden belirtmeksizin Türkiye’nin en çok ziyaret edilen web sitesi olan Ekşi Sözlük’e erişim yasağı getirdi.
İlerleyen saatlerde de Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve Güvenlik Müdürlüğü’nün talebi üzerine BTK’nın mahkemeye başvurarak erişim yasağı getirdiği anlaşıldı.
Ekşi Sözlük elbette içerik moderasyonu konusunda dünyanın tüm sosyal platformlarında olduğu gibi mükemmel bir sicile sahip değil. Hatta içeriğin önemli bir bölümünün son yıllarda çöpe dönüştüğü hepimizin malumu.
Fakat sırf politik doğruculuk nedeniyle Türkiye gibi bir ülkede sansür savunuculuğu yapmak nitelikli akıl tutulmasına dalalettir.
Bu kişilere tek bir sorum var, “Nasıl olur da sansür konusunda Hilal Kaplan veya Ahmet Hakan’la aynı fikirde olmayı kendinize yakıştırabiliyorsunuz?”
🤖 Önceki bültende Microsoft’un ChatGPT’yi Bing’e entegre edeceğinden söz etmiştim.
Bing mühendisleri aslında ChatBot denemelerini uzun süredir önce Cortana tabanlı bir modelle “Sydney” kod adı ile yürütüyorlardı.
Fakat OpenAI ile olan işbirliğinin geçtiğimiz yaz aylarında daha da güçlenmesi ile GPT3 modeli üzerindeki uygulama ile entegrasyon çalışmaları başladı.
Son olarak Bing’in yeni iOS ve Android uygulamaları yapay zeka destekli chatbot/asistan özellikleri ile bazı kullanıcılar için ön kullanıma açıldı.
🤑 ChatGPT furyasıyla birlikte bütün teknoloji şirketleri tek tek eteğindeki yapay zeka uygulamarını alelacele dökmeye başladı. Önce Google, Bard isimli yapay zeka destekli chatbot servisini duyurdu.
Daha sonra Meta (Facebook) LLaMA adını verdiği dil modelini tanıttı. 65 milyar parametre içeren (GPT3 de bu rakam 175 milyar) ve public verilerden beslenen modelin, GPT-3’e göre daha performanslı olduğu bazı benchmarklarla belirtilmiş.
LLaMA’ya bilhassa akademisyenler ve araştırmalar için erken erişim veren Meta’nın, yakın zamanda bir ön kullanım programı açması beklenebilir.
✅ Twitter’ın Blue servisiyle 8 dolar karşılığında kullanıcı doğrulaması (mavi tik) yapmaya başlamasının ardından Meta da bu işe uyanmış olacak ki, bu hafta yakın bir süre içerisinde Facebook ve Instagram kullanıcıları için ücretli doğrulama hizmeti vereceğini duyurdu.
Yakın bir zamanda belirli bir kısım kullanıcı için başlayacak olan servis, iOS/Android üzerinden yapılacak üyelikler için aylık 14.99$, web üzerinden yapılacak üyelikler için aylık 10.99$ olacak.
Bu noktada kullanıcılar olarak iki şeye alıştırılıyoruz artık;
Sosyal medya platformları öyle ya da böyle kullanıcılarından ücret alarak hayatlarına devam edecekler.
Apple/Google komisyonlarının doğrudan kullanıcılara yansıtılması.
Haftanın Kitabı
🫰🏻 Böyle zamanlarda sadece olanı biteni en doğru anlatabilen kitapları önermeyi tercih ediyorum.
“İnşaat Ya Resulullah” da 2016’da Tanıl Bora’nın farklı uzmanların yazılarını derleyerek çıkardığı, bugünün ekonomik, mimari ve sosyolojik özeti niteliğinde bir eser.
Kitaptan ilk uzun süredir müzisyenliği ile tanıdığım Mehmet Atlı’nın yazılarını da içerdiği için haberdar olmuştum. Kendisi aynı zamanda mimarlık alanında akademisyenlik de yapmakta.
Mutlaka okuyunuz.
Haftanın Görseli
🤡 Dark marketing parası olmasa asla yaşayamayacak bu pespayeliği de unutmayın diye koyuyorum buraya.