Umut Aydın ile 'Meseleler' - #29
Meseleler’in 29. sayısından ve fırtınalı bir Yunanistan akşamından merhabalar,
Geçtiğimiz haftaki yoğun iş gündemi nedeniyle Meseleler çıkmamıştı.
Bugün de seyahat nedeniyle bülten geç ulaşıyor sizlere. Lütfen kusura bakmayınız.
Son zamanlarda gündemimiz parçalanmış dünyada yeni düzenin ne olacağı.
Dünya ülkeleri bugün ortak iş yapabilme kabiliyeti olarak 30 sene önceden daha kötü bir durumdalar.
ABD’de IRA ve AB’nin IRA’ya karşı atacağı adımların yanısıra, Apple gibi ABD’nin ana şirketlerinin muhafazakarlaşması yakın vadede bizi daha enteresan günlerin beklediğinin göstergelerinden.
Öte taraftan ABD ve Çin İsviçre’de kapalı kapılar ardında yeni düzende ortak çalışabilmenin yeni yöntemlerini arıyorlar.
Bir yandan da Türkiye özelinde seçim gündemine odaklanmaya başlıyoruz.
Sonraki “Meseleler” e kadar, hepinize mutlu ve sağlıklı bir hafta dilerim.
Umut AYDIN
twitter: umutaydin
instagram: umutaydin
linkedin: /in/umutaydin
Gündem
Türkiye’de girişimciliğin nabzını verilerle tutan startups.watch’un her yıl, bir önceki yılda girişimcilik dünyasında olanları verilerle anlatan senelik etkinliği bu hafta gerçekleşti.
Zorlu bir sene olan 2022’de dünyanın genelinde yatırımlar düşerken Türkiye de -10% bir gerileme ile payını aldı.
300 yatırım anlaşmasının yapıldığı 2022 yılında, toplam yapılan yatırım miktarı da 1 milyar 593 milyon dolar seviyesinde. Bunların içinden Getir’in 768 milyon dolarlık yatırım turunu çıkardığımızda elimizde 825 milyon dolar kalıyor.
Hadi bundan da diğer iki büyük anlaşma olan 255 milyon dolarlık Dream Games ve 121 milyon dolarlık Insider yatırımlarını da çıkaralım, elimizde 297 yatırım anlaşması için harcanan 449 milyon dolar kalıyor.
Bunu da ortalama 297 anlaşmaya eşit dağıttığımızda 1.5 milyon dolar ediyor ki bununla da bugün itibariyle Kadıköy’den bir daire alabiliyoruz.
Öte mantar gibi GSYF (Girişim Sermayesi Yatırım Fonu) kurulmuş. 2022 yılında 94 yeni GSYF kurulmuş. Bu mikro fonların artışı özellikle kurumsal şirketler için kıymetli.
İnovasyon fiyaskosundan kurtulamayan ve bütün kurumsal girişimcilik PR’ını senede bir gerçekleşen bir yarışmada, iki yıl sonra kapanacak bir şirkete birkaç yüzbin TL vererek hayatını idame ettirmeye çalışan şirketler için makul çıkış yollarından birisi.
Kısacası doğu yakasında yeni bir şey yok.
Startups.watch’un raporunu, web sitelerinden ücretsiz üye olarak indirebilirsiniz.
🇨🇳 Çin, devlet olarak Alibaba Group ve Tencent Holding’den %1’lik oranında “Altın Hisse” alımı yaptı. Bu altın hisseler sayesinde, bu şirketlerin yönetimlerinde doğrudan veto hakkı elde eden Çin Devlet yönetimi, ayrıca bu şirketlerdeki atamalar konusunda da söz sahibi olabilecek.
Daha evvel TikTok’un sahibi ByteDance ve bir diğer Çinli grup Weibo ile de altın hisse alımı prosedürünü işleten Çin, bu yolla doğrudan ve alenen şirket yönetimlerinde var olduğunu göstermiş oldu.
Bu hadiselerin duyumları çıktığı anda bu şirketler milyarlarca dolar değer kaybına uğramışlardı.
Doğu ile batı birbirinden ayrılırken ve Çin’e de artık “güvenilir” üretici/tedarikçi algısı oluşturulmaya başlanmışken, Çin’in elinde TikTok, Elektrikli Araçlar ve bataryaları ile batıda tutunmaya gayret edecektir.
Fakat TikTok’a karşı ABD daha evvel Trump yönetiminin zorladığı, fakat Biden yönetimi ile rafa kaldırılan yaptırımları tekrar gündeme getirecektir.
Eş zamanlı olarak Avrupa Birliği de bu hafta TikTok’un kullanıcı verilerinin gizliliği konusunda aksiyon alacağını tekrar belirtti. Tahminim; bunca baz kullanıcıya rağmen batı istediği taktirde o veya bu şekilde TikTok’u bitirebilme şansına sahip.
👋 (Ben bu bültene “Bu haftaki işten çıkarmalar” diye ayrı bir bölüm açsam yeridir artık. Zira sıradaki gündemi yazdığım vakitlerde Google 12.000 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bu arada Google zaten 12 Ocakta şirketlerinden biri olan Verily’nin %15’ini işten çıkaracağını açıklamıştı)
Neyse.
Anladığım o ki, Satya bu ara bütün tuşlara aynı anda basıyor.
11 Ocak’ta Microsoft önce ABD’deki çalışanları için 3 haftalık senelik izin uygulamasından vazgeçtiğini ve çalışanlarının artık “ihtiyaç duydukları kadar” izin kullanabileceklerini açıkladı. Hemen bir hafta sonra da mühendislik ve cloud ekipleri başta olmak üzere 10.000 kişiyi işten çıkaracaklarını açıkladılar.
Daha önce de bültende sıkça işlediğim Microsoft’un Activision satın alması ile birlikte şirkete yaklaşık 10.000 kişi daha dahil olacak.
Fakat bütün bu olan biteni bambaşka bir noktadan okumak gerekiyor. Zira Microsoft, özellikle AI tarafında işe alımlara da devam ediyor.
Satya Nadella bu işten çıkarma duyurusunu yaparken önemli bir hususa dikkat çekti. O da bilişim endüstrisinin yapay zeka ile birlikte başka bir platform dönüşümüne doğru hızla yöneldiği idi.
Bu dönem akıllı telefonlara geçiş kadar önemli bir değişimin başlangıcı olduğu için, organizasyonlarda da bu yeni yetenek setine uyumlu insan kaynağına daha çok yer açılması için bu işten çıkarma hareketinin yapıldığını izah etti.
Yani teknoloji endüstrisi için yeni bir yetenek dönemine girdiğimizi söylemek mümkün.
Bu arada önce de belirttiğim üzere, bu işten çıkarmalar aynı oranlarda devam edecek. Fakat verimlilik ve şirket değerleri de daha büyük oranda artacak.
📱 Çindeki çalkantılı günler nedeniyle yaşanılan tedarik zinciri problemleri ve batı ile olan ayrışmaları Apple’ı önce ABD’de kendi çip fabrikasını kurmaya (tsmc ile) itmişti.
Apple şimdi de 2024 itibariyle ürünlerinde kendi ekran komponentleri ve modem çiplerini kullanacağını açıkladı.
Apple’ın bu zamana kadar OLED ve MicroLED tarafındaki ekran tedarikçisi Samsung, modem tedarikçisi ise Qualcomm du.
Parçalanmış yeni dünya düzeninde ABD’ye dönüş ve Çin’den kurtuluş için uğraşan Apple, zaten bir kısım üretimi geçiş Vietnam ve Hindistan’a taşımıştı.
Apple Çin’e çok şey öğretti, Çin de Apple’a tabii ki. Bundan sonra neyin nasıl olacağını göreceğiz.
Haftanın Kitabı
📚 Bu hafta Twitter’ın lüzumsuz gündemlerinden biri de Hollanda’ya taşınıp ayda 3.000 euro’luk maaşı yüzünden dışarıda yemek yiyemeyip, evinin önünde kurye çarpıştıramadığından dem vuran bir bireydi.
Bu hadiseyle birlikte tekrar gidenler, kalanlar ve gidenlerin hayatı gündem oldu.
Bu vesileyle bu hafta çok uzun ve yakın dostum Evrim Kuran’ın 118 farklı ülkeden 3.253 farklı göçmenle görüşerek kaleme aldığı “Onlar Göçtü Buradan” kitabını öneriyorum.
Hem yurtdışında yaşan göçmenler, hem de göçmeyi düşünenler için muazzam bir kaynak.